"İşidin ey yârenler aşk bir
güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül misâl-i taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Niçe yumşak söylese sözü savaşa benzer
Aşkı var gönül yanar yumşanır muma
döner
Taş gönüller kararmış sarp-katı kışa
benzer
Ol sultân kapusunda ol Hazret
tapusunda
Âşıkların yıldızı her dem çavuşa
benzer
Aynı hırs ol olmuşdur nefsine ol
kalmışdır
Kendüye düşmân olmuş yavuz yoldaşa
benzer
Aşkdır kudret körüğü kaynadır âşıkları
Niçe kapdan geçirir andan gümüşe
benzer
Âşık gönlü dölenmez mâşûkun bulmayınca
Karârı yok dünyâda pervâzı kuşa benzer
Münkir sözünü bilmez sözü ileri varmaz
Neye teşbîh edersin anlanmaz düşe
benzer
Geç Yûnus endîşeden ne gerek bu
pîşeden
Ere aşk gerek önden andan dervîşe
benzer" (Tatcı 2008: 199).
**
"Yâr yüreğim yar gör ki neler var
Bu halk içinde bize güler var
Ko gülen gülsün hak bizim olsun
Gâfil ne bilir Hakk'ı sever var
Bu yol uzakdır menzili çokdur
Geçidi yokdur derin sular var
Girdik bu yola aşk ile bile
Gurbetlik ile bizi salar var
Her kim merdâne gelsin meydâna
Kalmasın câna kimde hüner var
Gözleri giryân cigeri püryân
Olmuşlar hayrân dîvâneler var
Yûnus sen bunda meydân isteme
Meydân içinde merdâneler var"
(Tatcı 2008: 113).
**
Dervîş olan kişiler deli olagan olur
Aşk neydigin bilmeyen ana gülegen olur
Gülme sakın sen ana iyi değildir sana
Kişi neyi gülerse başa gelegen olur
Âh bu aşkın eseri her kime uğrar ise
Derdine sabretmeyen yolda kalagan olur
Bir kişi âşık olsa aşk deryâsına dalsa
O deryânın içinde gevher bulagan olur
Âşık lâ-mekân olur dünyâ terkini urur
Dünyâ terkin uranlar dîdâr göregen
olur
Dervîş Yûnus sen dahi incitme
dervîşleri
Dervîşlerin duâsı kabûl olagan olur” (Tatcı
2008: 119-120).
"Aşkı en iyi tanımlayan kelime, yine aşktır. Bilindiği
gibi aşk kelimesinin anlamı, sarmaşıktır. Bu sevgi gücünün sarmaşıkla ne ilgisi
var denecek olursa, cevabı şudur: Sarmaşık nasıl ki, sardığı bitkinin her
şeyini sarıp sarmalar, hiçbir boşluk bırakmadan onu kaplar ve hatta kurutursa,
sevgi gücü de aynen böyledir. Sevenin vücudu, sevilenin sevgisiyle kaplanır.
Seven, sevilende yok oluncaya kadar bu devam eder. Aşk, aşka gelince, demek ki
böyle oluyor. Yûnus boşuna, "Aşk yolunda uyanan mâşûk burcunda biter"
demiyor" (Tatcı 2008: 24-25).
"Esasen kim sevilirse sevilsin, sevgi, ister mecazî
olsun, ister hakikî, netice itibariyle bütün sevgiler, hakikatte, aşkın gerçek
sahibinedir. Öyleyse mecazî aşk diye nitelendirilen aşklar, bilene gerçek birer
vasıtadır. Gerçeğe en yakın mecaz ise, kadındır" (Tatcı 2008: 23).
Kaynak:
Yorumlar
Yorum Gönder