eşiğinin toprağından olmayan testideki şarap zehr olur dudağının kadehiyle içmeyenin ağlaması kan olur neşelenirken ayrılık demişsin acın yüreğe oturmakta önüne ön olmayanın varlığını bilinmeyenin batışı mı olur ressam hüneri yok güzelliğinde perişan bırakma beni garibim suya hasret kurnalara denizler aksa kanılmaz olur daha ne yapayım… niyazdan başka kapıkullarındanım hiçbir şeyden haberi olmayanlar halimden nasıl haberdâr olur ne hoştu gün geçirmek kafam gözlerim sarhoşlukta deliler gibi hayâline el çırpıyorum olmaz olsun böyle şeyler neden olur izsize izler nedir ki bana düştün dillerim yok seslerimde aktı gözlerden sersem seller buz gönüllere bir yağmur olur düşmüşlerin karanlığına ay’ımsın karanlık gecemde susturmasaydın yüzlerce dilim vardı nedeni sen mi olacaktın şimdi lâl olur eriştiğim güzelliğin buğulu tanrıçası tanrının hediyesi meleğim seninle bir elif kalbimiz var gitme sen… dilime kan sızar bana acı n’olur