bir ney Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aşk sarhoşu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Neden? Sen ve Ben...

Seni neden seviyorum? Bunu bilmiyorum Neden nehirler Kesmedi akmayı   Cennetsi sağanak Temmuzda çok sıcak Sorular mevkuf Neden diye sormayız   Hiçbir şeyi sevmeyiz Birbirimize sahibiz Sen çok daha ötesisin Bir arkadaş ve bir sevgilinin   Cennetsi sağanak Temmuzda çok sıcak Çocuklar gibiyiz Bir kez daha sen ve ben   Sen ve ben Beeeeen, sen ve ben   Yavaş ve hafifçe Kalbine yakın Seni sevdiğimi biliyorsun Daha ilk andan   Seni neden seviyorum? Bunu bilmiyorum Neden nehirler Kesmedi akmayı   Uyuyalım usulca Sen ve ben yakın Aşk neden aramaz Aşk niye diye sormaz   Neden, sen ve ben Ben, sen ve ben Ben, sen ve ben Beeeeen     Sen ve ben Aşk niye diye sormaz Aşk niye diye sormaz Beeeeen   Cennetsi sağanak Temmuzda çok sıcak Sorular mevkuf Neden diye sormayız 

Hayırlım

Hayırlım! Ne güzeldir gözlerin Özüm senin canımda Sevgi   senin, ruh da   senin Bakışların derin derin Ah o kahverengi gözlerin Aşk ile sar bedenin Bakma bana Karanlık çıkar geçmişim Sensiz   inlerdim hep İçim dolana   Kan akıt olsun bağrıma Uzun saçlarına bağla  İlk ve son   kalbime Bitmez tükenmez olan derdime Busene dudaklarım kandır  Sana doymaz duamı dinle  Nasıl değil ben kanarken Ömrüm  daha olmalı İçimde dışımda aşkın Gözlerim nemli     kalbim şaşkın Yine de bunlarla Çok zaman geçmeden Canımı vereyim…al ki Beni sala Tanrım sonsuza Bir umut ve ısrarla Belki bir gün  Buluşuruz  Derdim. ...

Senede Bir Gün Dönende Seninle Olmak İstiyorum

Gönlümde açmadan solan bir gülsün Her zaman gamlıyım, her zaman üzgün Beklerim yolunu aylar boyunca Yeter ki gel bana Senede bir gün, senede bir gün Senede bir gün, senede bir gün Ağarsın saçlarım, solsun yanağım Adını anmaktan yansın dudağım Bu aşka canımı adayacağım Yeter ki gel bana Senede bir gün, senede bir gün Senede bir gün, senede bir gün Senede bir gün, senede bir gün Senede bir gün, senede bir gün Değmen benim gamlı yaslı gönlüme Değmen benim gamlı yaslı gönlüme Ben bir selvi boylu yardan Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oh Ben bir selvi boylu yardan Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oh Evven bağban idim dostun bağında Evven bağban idim dostun bağında Talan vurdu ayva nardan Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oh Talan vurdu ayva nardan Ayrıldım, ayrıldım, ayrıldım oh Gökyüzünde tuna gibi dönende Gökyüzünde tuna gibi dönende Baykuş gibi viran yurda Konanda, konanda, konanda oh Baykuş gibi viran yurda Konanda, konanda, konanda oh Çok ağladım mecnun gibi çöllerde Çok ağladım… Toprağından dönsü...

Biz Bize

Canım… Canımın canı... Şimdi seni andım, dilim döndüğünce içimden geldiği kadar...sonra dua etmeye başladım. Ama inan nasıl dua etmeliyim, ne demeliyim bir türlü bilemedim. Tek bildiğim sen ve sevdiklerim için istediğim güzellikler. Bildiğim ne varsa herkes için dua ettim. Ancak kendim için ne diyeyim bilemedim, tıkandım kaldım. Ne isteyebilirim ki, dedim senden, sabırdan başka…   Hiç bir düzenini bozma bencilliğini yapamam…zarar da veremem. Kurulmuş saatin içine nasıl bir toz gibi olabilirim, sonuçta tıkır tıkır işliyor kendine göre, zamana mekana müdahale bile edemem. Biliyorsun ama, acımda büyüyor. Devamlı neden…neden demekten yoruldum. Keşkelerden usandım. Rabbim, sana sadece neden diyebiliyorum…sadece neden? Bu nasıl bir durum ki çözemiyorum.   Meğer çözümsüzlük sorunlar halkasının başıymış, belirsizlik insanı içten içe kemirirmiş. Bunu artık çok iyi biliyorum. Herkesi her şeyi düşünmek ve sorumluluk halini. Kendime gelince onu düşünmek benim için en son sır...

Düşler Birer Gölgedir ya da Engellenen Gizli Sevda

Gartenlaube: Träume Sind Schäume oder stille Liebe mit Hindernissen  [Düşler Birer Gölgedir ya da Engellenen Gizli Sevda] Gönlü cennet, aşkı vefa sevgilim! Sevmek ve sevilmekte sen bir başkasın. İyi ki varsın... Nasıl can dayanır. Eğer insansa biri nasıl incitebilir mi seni. İnsana yük olmayan…varlığı neşe kaynağım olan. Altınım! O eşsiz güzelliğin karşısında en taş kalpli zalim bile…erim erir. Sen başlar üzerinde ol, ben toprağın olmaya razıyım. Sürekli sızlanan bir kalbim var diye sitem etme Hayat beni çok yordu, sen gül suyunu dök. Kara çalımdan belki çiçeklerle dökülüveririm. Ah şu bağlarımı koparabilsem. Şimdi uçmuştum pervane misali, yanmak için yurduna. Heyhat! Ne  cesaretim var ne de kuvvetim. Bir ağlamaya gücüm yeten gözlerden gayri. Hani onlarda bir değerli olsalar, ne çok sevinirim. Al beni götür yanında Vur bukağılar, kapıdaki köpeklerine at. lime lime olsun ... Bir ıh sesim çıkmaz…daha fazla, fazla parçalayın d...

Kanarım

Hangi sabah değil ki Her sabah gibi yine seninle uyandım Suretin güneş Kalbin yansıyordu Yine gözlerime yaş yerine Kan dolduğunu gördüm Uzaklarda varlığın Sıcaklığın içime değerken Aşk beni kavuruyordu Bilmezdim...sen öğrettin   aşkı Yalnızlığını duydu mu Engin dünyanda kayboluyorum Kalbim yanıyor Ruhum senindir, aldın beni Biricik sevdam Kalbime saf sevgiyi bağışladığından beri Bir tanrı kaldı Ben de neyim, sen o isen Yalnızlığımı gidermek için Bir ayna arıyorum Ayna sen...görünen de Seviyorum   dediğimde Beni canlandıran Kurtarıcı nefesini hemen duyuyorum Aşığım yüksek ruhuna Gel neredesin güvencinim, n'olur söyle! Ruhumun sonsuz ışığı, gel sarıl bana… Kainatın Kâbesi...yüzünde mihrabım Gök çiçeğim Bülbül nasıl feryat ediyorsa Ruhumda   çağırıyor öyle seni Sabret deme yine içime İstemsizce... Sana karşı konulmaz, dayanılmaz ki Güzelliğini gördüğümden öte dilim tutuldu Diyorsam inan bana Günahımla ...

Aşk Ne Mor Bir Şey

"Sevgi, bir kader gücüdür, öyle ki bu gücün enerjisi cennetten cehenneme uzanır” ”Sevgi Tanrı gibidir; her ikisi de kendini sadece en cesur şövalyelere açar.” “Sevgiden yola çıkarak ya da sevgi ruhuyla yapıyorsa o zaman bir Tanrıya hizmet ediyordur” “Aşk, derinlik ve sadakat duygusu gerektirir; bunlar olmadan aşk olmaz, sadece geçici heves olur. Gerçek aşk her zaman kendini adayacak ve kalıcı bağlar kuracaktır.” [C.Jung] Göklerin meleği, aşkım, güzellik perim! Bütünüyle benliğim senin. Sana ruhumu verdim vereli, derinliklerimi ayırdım senin için. Al ruhumu. Ben de seninim. Karayazılı, yaralı kalbim aşkınla kasıp kavruluyor. Umudun penceresini aç.   Aşkımı sana anlatmak için sesim perde perde yükselsin…kalemim durmadan senin için kelimeler döksün incelmiş zayıflayan ucundan....   Kimseler beni aşk yüzünden ağladığımı görmedi ama sen bunu hep bilmelisin.   Ölmek, unutulmak hiçte istenilen bir arzu değil…ben senin için hep ölmek istiyorum. Ebedi hayatım...

Söylemek Üzerine

Sevgilime sevgilim bile laf söylemesin Benim güzelime Mecnun bakamazken Leyla   kim olur… gözüm onda bile değil Mecnun dahi erişemediyse kim erişecek ki.

Bizi Anlamalarına Gerek Yok

Çalgısız yanımıza gelme. Çünkü biz düğündeyiz. Sen kalk davul çal âleme duyur ki Biz Mansûr’uz. Aşk ilkimini ele geçirmişiz. Sarhoşuz ama üzüm şarabında sarhoş değiliz. Senin düşüncenden, hayâl ettiklerinden çok uzaklardayız.  (Mevlana/Rubai 1428)