bir ney Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kadın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kadın

Bir kadının ruhuna düş gibi süzülüp girmek bir sanattır. Çıkmak ise bir başyapıt… Soren Kierkegaard

Azize

İslâm tasavvufu ile mistisizm arasındaki en büyük farklardan biride aşk ve kadın konusudur. Tasavvufun ve mistisizmin bu konulara bakış açısı tamamen birbirine zıttır. İslâm tasavvufunda amaç Allah aşkına ulaşmaktır. Tasavvuf yolunda aşkla yol alınmaktadır. Fakat aşk çileyi de beraberinde getirmektedir. Sufıler mecazi aşkı Allah aşkına ulaşmak için hazırlık devresi olarak görmektedirler. Kur’ân-ı Kerim mecazi aşkın üzerinde ısrarla durduğu için zinayı yasaklamıştır. İlahi aşkın ölçüsü sevgilinin kalır ve lutfu arasında fark görmemektir. Aşkın imtihanı çok zordur. Seven ve sevilenin üstüne bela akın akın gelir. Bir sufı elem verici bir hastalığın pençesinde inlerken şöyle diyor: "Bakıyorum bana azap ediyorsun ey gözlerimin nuru kalbimin biricik sevgilisi." Kadın ise tasavvufta anne olmakla insanüstü manaya ulaşmıştır. Bir şey bir madde olmaktan çıkıp yaratıcı, besleyici bir kudret haline geliyor. İslâm’ın kadını, ilham ve ruh kaynağı gören anlayışın temelinde bu espri yatar. B...

Mirabeau'dan Sophie'ye

..Ah! Ne olurdu ona bir dokunabilseydim, kalbine, seni bunalttığında; hemen daha çok çalışmaya başlardı. Hızlı hızlı vuruşları bunaltıcı olmaktan çıkardı artık; dudaklarım ve kalbim huzuru ve yaşamı getirirdi bir anda oraya. Çoğu kez, senin bana anlattığın belirtileri duyuyordum içimde, mektupların elime geçmeden önce, hatta bugün bile mutsuzluklarımızı uzun uzun düşündüğümde ya da ayrılığımızı ve onun üzücü koşullarını anımsadığımda aynı şeyleri duyuyorum. Kalbim bir sıkışıyor, bir genişliyor, sanki patlayacakmış ya da dışarı fırlayacakmış gibi oluyor, bu durum başlamadan önce de, her yanımı düşünce hızıyla baştan aşağıya bir soğuk kaplıyor, uyuşma derecesine varıncaya kadar beynimi kapsıyor; o anda eğer gözlerimden yaşlar akmasa, ölürüm herhalde. ...Değişmek mi? Ah! Yok hayır, bunun mümkün olabileceğini kabul etmezsin sen; (...) Seni seviyorum, çünkü yaşıyorum ben. Aşk, soluğum benim. Seni artık taparcasına sevmemek düşüncesi, kanı damarlarıma dağıtacak kalpten, soluk alıp verecek ci...

O Severse

Zünnun’dan bu öyküyü naklediyordu. Şöyle dedi: “Bir gün Ka’be’nin etrafında tavaf ediyordum. Bir an hüzünlü hüzünlü yalvarıp yakarmakta olan bir ses duydum. Baktım ki bu sesin sahibi, Ka’be’nin örtüsüne asılmış genç bir kız. Şöyle diyordu: “Biliyorsun Sen ey Sevgilim Ey Sevgilim, Sen biliyorsun Vücudumun ve ruhumun yorgunluğu Açığa vurmaktadır sırrımı Ey Sevgilim öyle sakladım ki içimde sevgimi. Göğsüm daraldı, nerdeyse göğsüm çatlayacaktı." Zünnun şöyle devam etti: “Bu sözleri işitince, bir üzüldüm, bir sevindim; öylesine duygulandım ki oracıkta ağladım.” O genç kız sözlerine devamla: “Ey Allah’ım! Ey Rabb’im! Ey Yüce Mevlam! Eğer beni bağışlayacaksan, bana duyduğun sevginle bağışla beni.” dedi. Zünnun bunun üzerine şöyle dedi: “Bu şekildeki bir yalvarış bana çok çarpıcı geldi. Bu nedenle o kıza “Ey kızım, “Senin bana duyduğun sevgiyle” diyeceğine “Sana duyduğum sevgiyle” desen, öyle yalvarsan senin için yeterli olmaz mı?” dedim. O kız da bana şunları söyledi: “Ey Zünnun! Çekil g...

İş İşten Geçti (mi)

23 Temmuz .1947, Çarşamba Biricik aşkım benim, Senden yeni mektup alamadım; ama daha geçen hafta iki tane almıştım, bu yüzden onları bir kez daha okudum. Biliyorsun, kumar oynamanı onayladığımı söyleyemem. Ama bütün gün çalışıyorsan neden olmasın? Önemli olan çalıştığında adam akıllı çalışman, çalışmayı bıraktığında da dinlenmek için gerçekten sevdiğin şeyi yapman. Ben içmeyi tercih ederim; ama bu da kumardan ne daha iyi ne de daha kötü. Bu aralar galiba çok fazla içiyorum; çünkü seni çok özledim. Böyle olacağım hiç düşünmemiştim. Nelson, sevgilim, sen bu dünyadaki en hoş adamsın, oraya gelebilmem için her şeyi ayarlamaya çalışman çok güzel; ama sadece bir dilek bu. Hala yaşıyorsan ve beni seviyorsan, başka bir şey yapmaya ne gerek var? Yapacak bir şey yok. Eğer on dolara bir araba alabilirsen ve kullanabilirsen çok hoş olur; ama sadece otobüsler ve uçaklar, uçağı da boşver sadece otobüs de bize yeter, küçük mutfağımızda sadece biftek ve mısır olsa, bi...

Kara Kutu

Hayatımızda hiç tesadüf yok…bunu geçte olsa hepimiz öğreniriz. Her şey tevafuktan ibaret aslında. Greta (2018) filmine bir tavsiye üzerine göz attım. Film vasat tarzda ilerliyordu…ancak bilinçaltının arada bir dışarıya sızması ve hayatımızda bazı gerçekleri görmenin ilk başlarda olamadığı ve düştüğümüz yanılsamalar ile sonuçlarından çıkışların zor olabileceğini anılatmaya çalışıyor. Dünyada sonsuz iyiliğin olmadığı, şüphenin bizi korumakta nasıl gerekli olduğunu bir daha hatırladım. İlişkilerimizdeki seviye her zaman mutedil olmalı, hislerden çok akıl verilerini ön plana almalıyız. Ancak zor galiba. Genelde insanların zayıf noktaları var… aşık oldukları, arkadaşları ve yakın akraba ilişkileri. Belki anne ve çocuk bağımlılığında kazanılan duygular ileri süreçlerde bizi alışkanlığa değil gerçeğe götürmeliyken çok zaman depresyona zemin hazırlıyor. Mesela bir insan doğduysa ölecektir. Mantık böyle iken sıralı olmasa da kayıplar verdiğimizde, hayatımız zorlanıyor. Sürekli ka...