bir ney Ana içeriğe atla

Kayıtlar

şiir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sen Benim Kaç Defa

HESAP VER Sen benim kaç defa uykumu böldün,  Kaç gece uykusuz bıraktın beni,  Kaç şafak karşıladım seninle sensiz, hesap ver! Hesap ver...  Ayrılığın hesabını bileyim. Çareyi kadehlerde arasam,  Alıp başımı dağlara çıksam, Bir daha hiç görmesem seni, Gözlerine bir daha hiç bakmasam Unutmaya yetecek mi? Hesap ver! Hesap ver.. Nerde biter, nerde başlar yalnızlık? Hesap ver... Neden sana kavuşmanın bir adı da ayrılık? Hesap ver! ANLADIM  (Gözlerin Dilinden Önce Söyledi) Anladım biz yolun sonuna vardık! Anladım gözlerin 'yol bitti' dedi Ne kadar saklasam boşuna artık Gözlerin dilinden önce söyledi Suçlu bir veda bu, merhaba değil Besbelli sönecek titreyen kandil Renginden vazgeçti diye karanfil Gözlerin dilinden önce söyledi. Can gibi çekilip ayrılsan tenden, Gitme, kal dememi bekleme benden Ayrılık kararı verilmiş dünden Gözlerin dilinden önce söyledi. TEŞEKKÜRNÂME: Şiirlerin kaynağı konusunda verdiği bilgilerden dolayı sayın Sezgin Rodoplu'ya çok teşekkür ede...

Kendime Özür | Can YÜCEL

Kendimden özür diliyorum.. Yaşadığım süre boyunca hep merhametimin arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada bıraktım. Kimseden bir şey beklemedim, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı içimde sakladım, sustum bastırdım olsun dedim insanlık bende kalsın. Ben en iyisini yaşatayım ki istemeye yüzüm olsun dedim. Verdim, hep verdim karşılığını alıp alamadığıma bakmadan, aslında güçlü olmak değildi istediğim, ama olmak zorundaydım ve bırakıldım. Kendimi hep erteledim. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana verilmiş bir görev olarak gördüm. Herkesi mutlu etmek zorundayım sandım. Benimde mutlu olmam gerektiğini unutmuşum meğer.. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki vicdanım rahat etmeliydi. Birilerinin de bana karşı görevleri olduğunu hiçe saymışım oysa… Ne yazık ki; Bana verilen rolleri en iyi şekilde oynarken onların rollerini iyi oynayıp oynamadığına hiç bakmadım. Karşımdakilerin eksiklerini tamamlamaya çalışırken, onların hatalarını ...

Yüreğime Düştüğün Günden Beri...

Yüreğime düştüğün günden beri sevgilim, Gül kokulu bir sevda büyür içimde; Hasret toprağında filizlenip, gözyaşıyla sulanan... Yüreğime düştüğün günden beri bir tanem, Kuyruğuna umutlar bağladığım uçurtmalar, Yarışır göklerde, zümrüt ü ankalarla... Yüreğime düştüğün günden beri canparem, Aşkın mumdan bir gemi, ateşten deniz üstünde, Yelkeninde hasret meltemiyle, Mutluluk limanına yanaşmakta... Yüreğime düştüğün günden beri sevdiceğim, Kalbimin kuytularından bir çocuk el sallar, Tekrar günışığında, masum gülüşüyle biraz da yaramaz... Yüreğime düştüğün günden beri gözbebeğim, Gecem şafakla öpüşür, dokunmaya hasret, Umudun sıcak koynunda... Yüreğime düştüğün günden beri nefesim, Saraylar inşaa ederim, gece hayallerimde; Sultanı sen, sevdası ben Sonu; gökyüzünden üç elma düşmüş ile biten... Yüreğime düştüğün günden beri canımın içi, Hasret ırmaklarıyla coşan çağlayanlar; Vuslat denizlerinde, cennet kıyı...

Ne yazsam sevdiğim...

Ne yazsam SEVDİĞİM? Seni bana, beni sana mı yazsam? Ruhumu, ruhuna mı sarsam? Üzüntüne gözyaşı, sevincine kahkaha mı olsam? Ömrümü, ömrüne mi katsam? Dertlerine çare, acına ortak mı olsam? Seni gören gözlere perde olup, kıskançlığıma kat mı çıksam? Gözyaşına mendil, gündüzüne ışık, gecene uyku mu olsam? Yoksa gülüşüne dalıp, bakışında mı kaybolsam? Yüreğinde yatıp, kollarında mı uyansam? Nefesinde yok olup, ellerinde mi varolsam? Göğsüne sarılıp, kalbinle erisem mi? Sen bana, ben sana karışsan... Okyanusa karışan iki nehir gibi... Ne yazsam Sevdiğim? Beni saklasan , yüreğinin dibine, Gözünün bebeğine, aşkın en kuytu haline... Zulanda bir nefes, hayatına ömür gibi... Sevdana yangın, ateşine körük gibi... Söz hiç çıkmam kalbinden, sana esir, Aşkına müebbet yemiş bir mahkum gibi... Ne yazsam sevdiğim... Bu cümleler kafi mi? Değil ki; Yorgunum... sözlerinde dinlendir, gönlünde demlendir... Yudum yudum iç beni...

امشب- Bu Gece-This night

هر شب خوب است اما امشب یک شب دیگر ... عشق من اینجاست اگر من شناخته شده بود یک سینی آماده کردم قلب من است من آن را به عنوان هدیه می گویم ... اوه عزیز ، هیچ کس خوشحال نیست! گریه و درد بیشتر شد عشق من مرا پذیرفت آیا این یک پاداش خوب است ... یا یک لطف؟ چه آغوش ... بوسیدن من هرگز نمی دانستم شب بخیر صبر کن در صورت لزوم آتش را بگیرید مانند عاشقانی که عاشق گریه هستند ننمی ترسم! هیچ ممنوعیتی وجود ندارد ، عشق وجود دارد ... زیرا عشق من فرا رسیده است شراب را درون کاسه بریزید کی باید بنوشیم؟ نه الان برای زیبایی و عشق بی نظیر شما چیز خوبی هستید بیایید دوست داشته باشیم ، گپ بزنیم ... بیایید بی سر و صدا صحبت کنیم بگذارید کلمات از ما شرمنده باشند ... این کافی نیست ... نه این ، نه این هرچه آنها می گویند جدید است نگران نباشید ، کافی نیست ، بگذارید آنها بگویند حضور من ، شانس من یکی از ما رودخانه است و دیگری مانند آب ما یک جریان داریم ساعت ها تا صبح می گذشت به هر حال - چه اتفاقی افتاد ، چه؟ همه رفته اند ... آنها رفته اند فقط دو نفر از ما بگو ... وفاداری به من نشان بده...

İp

Seni mi… gözünü dahi kirpiklerinden Kıskanan bir ben sanırdım O ne…bir  iplik…neden kapattı ki Kendime sakladığım canımı verdiğim gözlerimi İp…içime saplanan bir ok Gözlerimden yaşlar akıtmama sebep olan Zaten mecnun olmuşum sarhoş gözlerinden Söylemek gereksiz… ama halim… Her sabah tekrar seni baştan Dahası kalmadı der gibi sever seni… Gecelere küskün değilim Neden olsa yalnızlığının bir  işareti Ve ben seni saran Bir esinti… ayaklarına yüz sürmek için geldiğim Ah edip can verecek…birin değil miyim …

Senin Aşkın, Benim

Gecelerimin kandili! Sabahlarımda beni uyandıran kalp saatim… İncitmeden titreten, yıpratmadan günüme aydınlık veren iç huzurum. Bitkin ve kör kuyu gibi kalmış bedenimi…sıcak öpücüğünle ve baygın bakışlarınla yine uyandırdın…unutabilir miyim seni. Gözlerimde seni hatırlatan rüya kalıntılarını hissedince…kızarmışlığın nedeni sorulmaz ama bir özlemin izleri var gizlice içime sızdı…acındım…yine üzüldüm. Sessizliğimi yırttı yavaş yavaş konuşman ve sonra nefes dahi almadan  uzun kesintisiz duruşunla… ayıktırdın beni. Kıpkırmızı yanakların ve koynunda çıkan parlak harf kolyen, bir güneş ziyası gibi kalbime ulaştı. Birde alevli dudağından çıkan dumanlı nefesinle beni uzaktan öpüşünü unutabilir miyim? Fark ettim…Öptün gizlice… Dudaklarım kavrulmaya başladı da, içimde bir şeyler mi ölüyor, yoksa ben mi? anlayamadım. Sarhoş ettin beni… bunun cevabı yine sende olmalı Hasret çektiğim unutmadığımdan, hep  sen öpermişsin de bende etkisinde kalmışım…dudaklarımı ısırıyorum. Mosmor dudakla...

Kelimeler Susar İçim Susmaz

güzelliğinle âleme sığmazken nasıl kucak açarım bu hâlimle sana ben. ben senden yüz dönmem… mümkün mü olmaz ki… senden gelene katlanmak iyi aslında senden de değil kaderden ben yüz çevirmem, sana kavuşamasam da katlanmak en iyisi ben kalemde ve kelâm gizlenmek istiyorum okuyunca dudağına yazınca harflerle kavuşmuşum sana...diyorum. ağladım...umarım kabul edersen göz yaşımın su damlasını inci yap … kutuna sakla belki lens yerine takarsın olur mu olmaz mı bilmem ama yine diyorum ya ölmek en benim için tek çare kelimeler sustu deme içim hiç susmaz sana

Bil sen mi... Bilsem mi

ben kimin gölgesi olduğumu bir bilsen, fark etmez, şimdi yaşasam veya ölsem bu ciğer yakan düşüncem bende yıllardır uyku bırakmadı sen ise kimin kucağına düştün, şu an kiminle rüyâ ve hayaldesin ben sözden herşeyden gizlenmek hem ona hem sana kavuşmak istiyorum âb-ı hayât karanlık ormanlarda bulunurmuş senin gözyaşlarını içince bende olan oldu âb-ı hayat nedir ki git… beni bırak… deme gözümü ve gönlümü neyle meşgul ederim hep seni arar, hep seni isterken bir katreyi kıskandım göğsünde akan ter gibi akmak istemem mi her şey bitmiş deyip canımı alıyorsun kabul tamam…damgalanmış kaderimi hayber kaleme kim götürsün… düşündükçe ağrıyor yanım yörem sevgi dolu başıma ağrı düştü… aceb kim derman bulur… sende yok diyorsun benim isteksizliğim, senin muradın olsun anladım bundan sonra hiçbirşey istemem bilirim günah bile işlemeyi değil sen her şeye değersin beni sen yarattın ve resminine benzettin kendine bile değilken şaşırıyorum nazımı, içimdeki bu arzularımı neresine sakladın birer birer çık...

Yine Gıpırdadı Gönlüm

ah seni gönlüm arzu ediyor yana yana başıma taş mı düşmüş olmayacak olması bir yana yetmez mi derdim çektiğim hasretim sana alsan götürsen beni gizli dünyana götürmemeyi nasıl istersin kucaklasan beni kollarınla gönlüm gönlüne vurgun ya mecalim hapsolmuş maalesef geçmiş yıllara gel gönlümün sultanı al beni bu can feda sana kalsaydın diyecektim nefsime soluğuma bulabilir miyim senin gibi bir daha neredesin nasılsın gelir misin sorsana sualsiz veririm canım sana aşkın kör olmuş yollarında değil yürümek koşardım susana ne çarem ayaklarım yanıyorsa kül olsun bedenim savrulsun bari kollarına olmaz olmaz dediler ama kurtuluşum tek ölmekten mi yana bitsin istedim…ağlamakta sızlamakta bitik içim haberin olsun ama… ne olursun deme yapma gülümse şimdi benim için bahtına çok zor oluyor biliyorum sana benim yanımda kalan bir sevda sen oldun inan bana… bu kadar düşeceğimi beklemezdim bu duruma ne diyebilirim belki ilk ve son söz sana seni seviyorum tek bildiğim şarkıma sen sabırlısın kızma sa...

Sorma

maziye bak ve acıma yangınları sönmüş sanma alevleri bitmez tükenmez yazıda gün diye bir isim vermiştim bir yarıma bilir halimi anlarda nedendir bilmedi ama hesap soramadım dahi ona çektim gittim ve leylama neredeydin geç kaldın…kızamadım da ona günleri sevmiyorum birde  uzunsa kış benim için olsun…uzun geceleri var ya katlanırım hayaline mecburen acılarına ne zaman bir kar yağsa içimde kör alevim dönmüştür kora seni anarım acıma ardı ardına şimdi ise maziyi söyleme yük veriyorsun bana en yakınımdan en uzağa ben hep vurgunlarda sevdam bitmez…acıma acıma ben yanarım yine de sen yanma yine duman ederim kendimi akşama sensiz sabahlar ve yine sensiz uykulara kahırlarıma yıllarıma ne diyeyim…sensiz kalan bu yalnızlığıma en yakınımsın ve çok uzakta bugün farkettim kıvrılmış bedenin ceylan gözlerin…ağlaya ağlaya ıslatmış kalp izi gibi yapışmış yastığına gözlerim terlemiş demişsin soranlara neydi günahımız bir anlatsana hangisiyim bu çelik çomak oy...

Hiç mi yok

iç kanatan bir yara duymaya gerek yok ve söylemeye hangi derdin artığı yalnız değil ancak yükseklere çok çıkmanın bedeli ağır ödeniyor ulaşılmaz yerlere bakıyorsun erişince çaresiz durgun sular gibi aşağıya akması gerekirken hep yukarıya bakıyor çok şey bıraktı gerilerde duyan ve bilenlere yine yalnızlığında acısını çekmekte bu değildi ama ey Tanrım çok benzetmeseydin onu...sana ağladığı duyulmadı anlıyorum ki sen en çok ağlıyorsun dayanılmazlığını hep görüyoruz gel gör dedin... her şeyi bırak yine sensiz değil ama yalnız bunun için mi geldik bu dünyaya gel de gör... gitte gör... neyi... sarılacak bir taşın mı var ısıtacak bir gövde... soğuk ne çekilmez sancı içe sadece karanlık havalar veriyor... kimden kime duyulacak bu ses... duyulmasın diyemeyiz de çığlıkları herkes duyar...evet sende duydun ama yalnızlık içten çıkmıyor... çaresiz toz olmayan bir yerden bahsettiler toz bile olmak istenmiyorsa sen yoksun sen yoksun böyle mi olsun kim istedi ...

Günahı Benim

Kalbim, kanım, ruhum, sevgilim… Söz vermiştik günahta ve sevapta beraberiz, diye. Ve karar vermiştik hayatımızda ilk defa… buluşacaktık… beraber tadacaktık sevgimizi. Hayallerimiz... otağımızda birlikte oyunlar oynayacaktık. Sonra ne oldu? Kurallar, akla nerden geldilerse…kara bulutlar gibi günümüze gecemize karıştılar. Sen ağladın, bense şaşkın…bitkin kaldım. Kederliyim, nedeni, senin içinin acısı... Büyük bir korkuyla doldurdu kalbimi. Üzüldüm. ... Biliyor musun, isteyipte yapamadığım ne çok şey var? Olmuyor olmasına… çözümü de yok. Belki unutmak… bir de uyku. Sığındığım karam. Ağlamaktan başka ne yapabildim bizi kurtarabilmek adına. Ve sen üzgün. Unutur muyum seni ben.. hani düşmüştüm ihtiyacım vardı. Ve sen gelmiş…beni bir sen anlamıştın halimi. Böyleyken...nerede benim umudum? Sende elimden tutmasan. Biliyorum bu hayat bize izin vermiyor … hiçbir şey de yapmıyoruz.. Bende seninde beklediğin gibi sonun gelmesini bekliyorum … Nefsimin soluk aldığı tek mabe...

Ölmeyi Bekliyorum

Bende ölmeyi bekliyorum başka çözüm bulamadım.. Ötekisinde şansımı deneyeceğim. Başka ne söyleyim o kadar parçalara ayrılmak istedim şu hayatta kaç kişinin gönlü yapmak için ne yapabildim ne de parçalarımı buldum. Sonunda sen geldin Eski günlerim ve bendeki sonsuz bu sevgi başımı çok yaktı. Biten bir hayat olduğunu bildiğimden bir umut içindeyim sadece... Ölmeyi hergünkinden daha çok çok istedim bu gece... Yarınlar ne getireceksin... Söyler misin.

Derin Nefesim

bu akşam evde yoksun ateşler içindeyim...yaşlı gözlerim gurbetteyim sanki derinden derin kalbim karanlık sislerle hüzne daldı burkuldu uzaktasın diye akşam rüzgarına saçlarını yayda senden bana bir haber getirsinler hayalin koynundayım sevdiğim içimde hasretin çiçekli yola bakıyorum hanımeli kokusuyla dayadım yüzümü pencereye beklediğim nasıl olsa gelecek diyorum bunu düşünmek bile içime bir nefes oluyor sanki hayali dahi bir ateş gibi sildi içimi ömrüm sürdükçe kalbimin mabedinde yalnız seni yad edecek hep ismini anacağım vuslatını bağışla yoksa yurtsuzum inan bana seni hatırlatan şarkılarla sabırla bekliyorum “unutamam seni ben geçse de yıllar sevemez gönlüm inan senden başka yar Kalbimde Tek Aşkımsın Gönlümde Bahar Unutamam Ben Seni Geçse De Yıllar.”

Hayatımın En Renkli Çiçeği

"Nerede olsam seni unutamam " "Unutmam sevginin acısını" Goethe “Aşk gözlerle değil, ruhla görür.” William Shakespeare … Aramızda üç nokta…tek noktadan fazla şeyler söyler… Uyku diye sarıldığım hayalim...sen ve ruhumu saran gece. Düşüm senden… kanadım yok ama gökyüzüne aşığım. Elimde bir demet çiçekle kalbini kazanabilirim. Ancak kapına bırakacak bir cesaret…ne de götürecek birini bulabildim. Aşk meydanında gece gündüz bekleyişlerim var Mükemmel algılarım planlarım… Başarısızlıkla sonuçlanan umutlarımı sevince çevirmek içindi. Neden hep düş kırıklığı beni kovalıyor. Daldan dala, çiçekten çiçeğe konan kelebeğin, hayatımda en büyük hazzı, sonsuz zevki… bir sendin. Olmazsa bıkmaz sürekli öteki hayaline uçardı Sordular… Leyla’n… ne güzeli? Keşke …ondaki çekicilik, zevk kimde var? Deselerdi. Sevgi odağım! Karşındayım, o denli yüreğim inceldi ki bunlardan Anlatamam...kristalimsin...kırmasınlar seni. Kalbimin seçtiği ruh ikizim, büyülendiğim bir yalnı...

Hadi Karışalım

hasretini çekiyorum içten dıştan hazlarım gitgide günah kapısına dayandı beraberce dalgalandırdığımız bu aşk denizinde toprak bile çekinmeden göğü öpüyorsa kolların arasında ağzının içine dökülmek istiyorum neden seni uzaktan dahi öpemem ki yine sabahlara kadar bekledim seni şarkılarda hayalinle beni sarmalamanı öpmeni bekleyerek dudaklarımda mısraları hissettirdiler kalbim küt küt atıyor yüzüm yüzüne değmişte tarifsiz hayaller içinde soluğun ruhuma dokundu dokunacak derken uykularımı kaçırdım zamansızlık içinde bir de ne sessizlik her yanımı sardı günahtan bizi uzak tutmak için dudaklarımı ısırdım ikna ettim kendimi... dur o sende seninle daha güzelini önceden hiç tatmadın sabırsızlıkla kaybetme kendine bile sakladığın âşkını kucağına al canını yakan bir öpüşle aldın say ve sus hayali yetti… zangır zangır titriyorum dudaklarımız birbirlerine daldılar kollarını boynuma doladın tenim üzerinde dolaşıyor acıyla ısırılmış ve köpük köpük kan akıyor yüreğime ...

Sensiz Yapamam Ki

“bakmaz yaşlıya gence insan anlamaz önce akıl çıkar aradan aşk kalplere girince” gecelerimin süsü kalbine sızsam bir siyah ip gibi düşsem dizine yüzüne baksam...dalsam gözlerine bir aşk gecesinden sonraki sakinliği ve hazzı duysam yarım kalmış sevdamın duvarlarını yıksam azgın sularla umutsuzluğumu...bir yığın yıkık dökük hatırayı … seni sevmeseydim bilemezdim...gerçek aşkı söylemeyi asla beceremeyeceğim ne kelimeler buldum sabırlı ol diyorsun gizli yaram...arzuladığım mutluluğum dönse an an acıya...tekrar tekrar sevmeye başlıyorum yine de ayrılığın acısından duramıyorum kumrular gibi sevişirdik...ayrılıklar gölge etmeseydi tüm varlığımla elinde bir buz gibi… ateşinde erimiş olduğumu hissederim çiçeklerle değil kelimelerle aşk kokuyorum sonsuza kadar birlikte olmak için yeni değil…önceden de senindi aşkım kanayan kalbim… açılan bir güle benzeyen tebessümlerin iki yakut tanesi gibi parıldayan sürmeli çok derin gözlerin ve beni sevdiğini bili...

Hep Sen Ben Olmalıyız

kim anladı deliliğimi neden kaçıyorum herkesten yalnızlığıma kendimi sana bu kadar yakınken hissetmediğin geçmiş günler hakkına aramızdaki benzerliği sana söylemek ne zordu neden göremiyor ki derdim kendime sonra durmaksızın imkansız olanı istiyorsun … sıradanlığımı çiğnedim şimdi uçmak istiyorum bütün tehlikelerini biliyorum aşkın koşuyorum tehlikelerine doğru tek başına düşle yaşamak aşk değildir hep sen ben olmalıyız …

Bizim Dünya

gözlerim seni sözlerimle… ısrarla kelimelerle uyuyor musun sana anlattım hayallerimi parçalarcasına aşkım içimdeydin öyle inanılmazdın ki… olağanüstü göz göze seni hissediyordum sen de beni zaman karıştı…anda durdu içimdeki fırtınaları iniltileri duyuyordun yaşadığım ıstırabı ve keyfini suçluluğumu utancımı ve acı çekmemi böylesine bir arada olacaklarını hiç bilemezdim içimin sersemliğimi hiç unutamam o dehşet verici umutsuzluk ve kederi sonra tarifsiz büyük sevgini ve mutluluğu gördüm atıp yok edemem hala yaşadığım o duygularımı senin de beni sevdiğini bildiğimden güzel anılarımın arasına sıkıştırdım bu sevincimi kolay değil bir bilsen uzaklık sanıldığı gibi bir o kadar zor ve acı yaşamak zorunda kaldığım şeylere uyum sağlıyor alışıyorum ama… çok zormuş belki de sırf aşk acı mı sabah uyandığında…gözünü dahi açmadan seni düşünmek kolay ve basit bir şey ama yanıyor ocağın tekrardan başlayan bir fırtına gibi yanında varmış gibi uyanıyorsun ve yoksun uzun ...