Kendimce öldüğüm günlerimin bittiği, yeniden doğduğum en güzel günüm senin bu dünyaya geldiğin gün ile başlamış olmalı. Çünkü yaşadığımı hissedişimden belli. Seni günlerin sayılmaktan usanıldığı şekilden çıkıp yıllar yıllı bekliyordum. Sayıların bile noksanlaştığı bir zaman dilimine girmiştim ve sen var oldun. Varlığına şükrettiğim, tatlım benim. İyi ki doğdun. Benim için ay ve güneş çok yalvardılar ama sen oldun günümün gönlümün ışığı. Bundan daha fazlası olmaz denecek bir sıcacık kucaklama ile incecik zarifce bedenin beni tüllerine sardı ve ipeksi dokunuşun bütünlüğümü kapladı. Çok güzel… Her sabah seninle uyanmak, beni benden alan güzel kokunda sarhoş olmak… İyi ki doğmuşsun. Benim Nazlıyarim. İçimdeki en gizli ve son kalan kırıntıları bile silip süpüren tatlı esintim. Seni sevmek bu kadar tatlı olur mu, dediğim binlerce günüm olsun. Hep seni istiyorum. Ve sayısızlığın olduğu şekilde bir sonraki bir öncekinini unutturacak şekilde daha mutl...