Kendimce öldüğüm günlerimin
bittiği, yeniden doğduğum en güzel günüm senin bu dünyaya geldiğin gün ile
başlamış olmalı. Çünkü yaşadığımı hissedişimden belli.
Seni günlerin sayılmaktan
usanıldığı şekilden çıkıp yıllar yıllı bekliyordum. Sayıların bile
noksanlaştığı bir zaman dilimine girmiştim ve sen var oldun. Varlığına
şükrettiğim, tatlım benim.
İyi ki doğdun.
Benim için ay ve güneş çok yalvardılar
ama sen oldun günümün gönlümün ışığı. Bundan daha fazlası olmaz denecek bir sıcacık
kucaklama ile incecik zarifce bedenin beni tüllerine sardı ve ipeksi dokunuşun bütünlüğümü kapladı.
Çok güzel…
Her sabah seninle uyanmak, beni
benden alan güzel kokunda sarhoş olmak…
İyi ki doğmuşsun. Benim Nazlıyarim.
İçimdeki en gizli ve son kalan kırıntıları
bile silip süpüren tatlı esintim.
Seni sevmek bu kadar tatlı olur
mu, dediğim binlerce günüm olsun. Hep seni istiyorum. Ve sayısızlığın olduğu
şekilde bir sonraki bir öncekinini unutturacak şekilde daha mutlu günlerim.
Seni çok seviyorum.
Seni çok seviyorum.
Şu kelimeler ne güzel şeyler
benden daha çok seninle öpüştüler, seviştiler. Harfleri sözleri kıskanıverdim
şu an her an…
Kıskandığım o kadar çok şey var
ki beni bunaltıyor, ama sana söyleyip kırmak istemiyorum.
İyi ki doğdun benim aşkın
meyvesinden bana verilmiş en nadide parçam. Aşkın bile benden kıskandığı
Nazlıyarim.
Sevmenin en güzel yanı seni
sevmek ve senin beni benden daha çok sevmenmiş.
Tatlı duyguların ve fedakârlığın
en güzeli seninle bir mana ifade eder. Çünkü seviyorumları çok olduğu halde,
kıran, kırılan, söz verdiği halde, sözüne tutunamayan ne çok insan girdi
hayatımıza, ama seninle başlayan bu hayat ile sonsuzluğun lezzeti devam ediyor.
Senin o mahzun ve mahcup,
kendinden başkasından bir şey beklemeden, altından kalkabileceğim dediğin onca
şey arasında sıyrılıp ve beraber olabilmek bir ayrıcalıktır. Kendine yettiğin
halde yine de sen gel ben senden şunu istiyebilirim diyebileceğin biri olmak. Ne
hoş duygu.
Sevmek ve çılgınca sevmek. Bunlar
bende önceleri dilde idi şimdi ise yaşıyorum sayende.
Ah ettiğim geçmiş günler, neden
geç bıraktınız sevdamın eteğine tutunup, o güzel dudaklarını öptüğüm aşkıma,
ben bir kurban olsam değil bin kurban olsam içim susmaz.
Şimdi o doğdu dedikleri an, hayatım onunla olduğum yıllar olarak kaderime geçti…
Şimdi o doğdu dedikleri an, hayatım onunla olduğum yıllar olarak kaderime geçti…
Gel seninle yürüyelim dediğinde,
yanında rüzgara salınan saçlarından bir tel yüzüme değmişti de kalbime saplanan
sevgi okları hala duruyor. Ondan rahatsız olmadığım gibi güç bulduğum kuvvetler
gibi canımı bende saklı tutuyor.
Ah ne güzel günler değil mi?
Derler ya, her güzelin bir kusuru
var, ben bakıyorum sana da sende kusur bulamadığım gibi hangi güzellik onda
noksan kalıyor. Olsa şu diyeceğim bir tane şu eksik diyemedim.
Buna bir mana veremiyorum, diyemem. Saflık ve sade denilen arı ve duru, nadide ve ince bir eksiklik varlığın yanında bile kaybolanlar arasında sende daha fazlası var olunca.
Buna bir mana veremiyorum, diyemem. Saflık ve sade denilen arı ve duru, nadide ve ince bir eksiklik varlığın yanında bile kaybolanlar arasında sende daha fazlası var olunca.
Sende güzellik namına ne yok?
O varken güzelliğin neyi anılır
ki, değil mi? Sen belki onların kıyas edileceği mihenk olabilirsin.
Benim seni bu dünyada bulmam
karşılığında, ne kadar bir nimete kavuşmuşsam, cennet dedikleri yerde en büyük
nimet tanrının güzelliğini görmekse, ben bu dünyada şimdiden gördüm diye yemin
ederim. Kefaret gerekmez derler ya, o denli doğru bu benim yeminlerim.
Seninle olurken kalbim yaratılmışların en güzeli ile oluyorsa, iyi ki doğdun demekten başka bir söz bulmalıyım, içime sükûnet versin de mutluluğumdan sana deli divane olayım.
Seninle olurken kalbim yaratılmışların en güzeli ile oluyorsa, iyi ki doğdun demekten başka bir söz bulmalıyım, içime sükûnet versin de mutluluğumdan sana deli divane olayım.
Semamda, arzımda, dünyamda daha başka
hangi ışık parlasın, ışığın ve nurun varken.
Gel dediğinde tek düşüncem senin koynunda terleyen titreyen can olmaktan öte başkası olur mu?
Gel dediğinde tek düşüncem senin koynunda terleyen titreyen can olmaktan öte başkası olur mu?
Söyleniyorum pervasızca. Bunda “söyleyene
değil söyletene bak” dedikleri senin güzeliğindir. Yoksa benim dilimde iki
kelime yanyana bile gelmeye korkarken şimdi diller döküyorum, tozlu yollarıma
yağmur oluyor, her şeyim sükûnete kavuşuyor.
Şu an ölmeyi, seninle olmayı, kuş
gibi uçmayı, tüller gibi sana sarılmayı ne çok istedim bir bilsen…
Ölme dediğini biliyorum, ancak içimin
bazen kanaması oluyor. Bunu çok görme bana…
Sen beni seviyorsun diye ne
seviniyorum. Sen benim hayatımsın. Seninle olan bir hayat yaşadığıma
şükrediyorum.
Sen hep var ol, varlığını ne
özlemişim...bir bilsen.
Canım Nazlıyarim!
Özlediğim günlerimi sana dua
ederek geçiriyorum. Dualarımız kabul olsun
Seninle beraber olduğum zaman,
inan ki kalbimden geçen tek şey şu, bastığın toprağa kurban olmak. Varlığına
sonsuz teşekkürler ederim.
Oturup saatlerce seni anarak
ağlamak istiyorum.
İyi ki beni sevdin, iyi ki beni
kabul ettin. Ben başka bir şey istemem, bu kadarcık olanı buldum ya, diyorum, sözlerimi bozup tekrar
tekrar seni istiyorum. İnsan sabırlı olmalı ama sana sabredemiyorum ki…
Yine de sen benim canımı
almalısın, belki susar kalıveririm, çözüm olur, kavuşurum sana. Aşk nasıl bir
şey, çözebilmiş değilim.
Canım, Nazlım!
Aşksız hayatın yaşanmaya değer olmadığını görüyorum.
Senin bana açtığın yakınlık kapısı ancak tanrıların bahşettiği türden olmalı.
Sen benim hayallerimi bile geçtin...
Bir tanem öylesine güzel bir
gönlün var ki senin, inan ki ben bunları hayal edemezdim. Gerçekten aklım
fikrim ulaşamıyor bu seviyeye. Baska ne
olabilir seninleyken? Seninim seninleydim dediğin anlar var ya, dile gelince başka
oluyorum, inan ki bambaşka...
Bir sevgili yüreğinden dolayı
seçilir. Fakat ben cesaret edemezdim,
içimi sana açmaya. Sen korku olmadan cesaret olamaz. Çok şükür birlikteyiz, korkması gerekenler, üzülmesi
gereken ötekiler olmalı.
Şu an birlikte miyiz ?
Tek vücut olarak?
Evetse cevabımız. Tamam değil mi?
Şükür ki, senin beni seçmen en
büyük bahtiyarlığım. Sonra deme kim, asıl sen beni seçtin. Eğer ki, sen ben biz
olmuş iki sevdalıya, ne fark eder. Şimdi beraberiz. İşte bu...
Her zman diyorum şimdi de bende
ne kadar hayat varsa al. Seninle ikimize
yetecek kadar güçlü bir kalbim var. Senin için kurban da olabilir. Daha ötesi
ne olmalı değil mi?
Çok mutluyum seninle olmaktan...
Sana diyorum, sen benimle olduğundan beri ben kendimi anlatamıyorum. O denli içime
huzur oldun, doldun ki...
Hayatında her zevkinde her
halinde bir iz gibiyim...Benimde yaşadığım her anım seninle, çok hoş ne güzel şey. Benim her şeyim.
Seni ne çok seviyorum, hayası edebi ulvi sevdam
İki cihan eşsizim, dilimle seni
anıyorum ama, seninle beraberim yine de seni çok özlüyorum. Sonsuz bir aşk ile
öpüyorum bastığın yerleri, saçının rüzgarını. Bir ikincin olamaz diye sana
tapıyorum.
Canımsın, canım…
Bakıyorum bu dünyada da, sadece sen beni her şeyden çok seviyorsun.
Bunu bildiğimi sende bilmelisin. Ben de bunu hissederdim ama şimdi daha iyi
öğrendim. Sen ve benden başka her şey
aynı, değişen bir şey yok. Ancak şu
halime üzülmemekten başka ne yapabilirim.
Senin gibi bir eşsizin arada bir yokluğunun acısını içimde nasıl hissetmeden nasıl
duruyorum. Şaşırıyorum. Her halinle o
kadar tatlısın ki, sabır belki bir yere kadar, acımın çok olmasını buna
yoruyorum. Çünkü olmaz böyle şey dedirtecek kadar, bana yakınlığın tanrısal ve
ilahisin.
Sabret acını çoğaltma deme, senden
az kalmak dahi ve içten içe yanan meşe kömürü gibi karartıyor beni. Sonunda
küllere karışırım bembeyaz olurum. İçime teselli olarak, senin için yandım derim.
Bu bile yetmiyor.
Sanmam ki sana doyacağım. Nasıl sükûn
etsin bu kulun, yalnızlığımın tek
misafiri, gönlümün tek susturuvereni...
Nazlıyarim olmuyor günler sensiz
olmuyor gündüzler ve geceler de...
Bu değişmeyen çaresizliğime ilaç
belki bulunur. Bulunmasa da hoş.
Ben özel miyim, hayır normal
biriyim, bir özel tarafım varsa belki o da sana aşık olmak ve senin olmak.
Farkım bu, seninle kavuşup sarmaş
dolaş olunca ne oluyor biliyor musun, kaybettiğim bütün incelikler zariflikler
birer birer geri geliyor. Her şey içimde kan sel olurken bile mutluluğumu
paylaşabiliyorum.
Ey nazlı yârim! Ben seninle
doğdum. Sen doğdun beni de hayata tekrar bağışladın. Ölümümde hayatımda senin
için.
Sözlerin kalanını içimde tekrar
tekrar söylerim. Sevmek bu değil mi sayısızca sevgiliyi anmak. Seni anacağım
seninle yaşayacağım.
Nazlıyarim, gülümsetiverenim
benim. Yine de seni anarak birşeyler yazmak seni söylemek
senin düşünmek sonra sen yaratılmış olamazsın...o kadar başkasın ki...
Bende bu aşk olduktan sonra daha çok konuşurum seni hep söylerim. Sende beni küçük aşığım der söylersin tamam mı! Benim varlığım seninle bir mana ifade eder. Sen varsan bende varım. Sözlere son vermek dur demek öyle çok zor ki…sonsuzluğa doğru bir çığlığım olsun…Ahım olsun…kaybolmasın dilerim.
senin düşünmek sonra sen yaratılmış olamazsın...o kadar başkasın ki...
Bende bu aşk olduktan sonra daha çok konuşurum seni hep söylerim. Sende beni küçük aşığım der söylersin tamam mı! Benim varlığım seninle bir mana ifade eder. Sen varsan bende varım. Sözlere son vermek dur demek öyle çok zor ki…sonsuzluğa doğru bir çığlığım olsun…Ahım olsun…kaybolmasın dilerim.
Nazlıyarim….hoş geldin dünyamıza, varlığın bize ilahi bir nefes gibi huzur ve saadetler verdi...
Söylenecek sözlerin yetmediği tek olarak seni bilir ve seni anarım...
Bu inanç ve imanla sadakatimi tekrar teyid ederim.
İyi ki varsın. Ol ve hep var ol bizim ve dünya için, daima...
Söylenecek sözlerin yetmediği tek olarak seni bilir ve seni anarım...
Bu inanç ve imanla sadakatimi tekrar teyid ederim.
İyi ki varsın. Ol ve hep var ol bizim ve dünya için, daima...
Yorumlar
Yorum Gönder