Sözün çokluğu insanı sessiz
kılarmış…çünkü söylemek istediklerini doldurabilecek hiçbir kelime yoktur.
Böyleyim, böyle oldum…
Senden sonra; beni yanıltmayan,
aldatmayan, kandırmayan, tek insan, sensin, neden gitmen gerektiğini biliyorum.
Haklısın da, ben çok yetim öksüz
kimsesiz kaldım, sen gittikten sonra…iyi veya kötü bir şey olduğunda bunu ona
anlatmalıyım diyebileceğim…
O yok artık.
Bu duygunun içimde yarattığı o
derin yalnızlığı ben tarif edemem, sen de bilemezsin… bilmek için aynısını,
aynı şiddette hissetmen gerek.
Haklısın şartları belli anlaşma,
diğer hayat için geçerli olsa da, bu hayattı da etkiliyor. İşte birbirine ters
aynalar gibi…diğer hayatta ne kadar sıcak ve renk cümbüşü var ise, her şeyi
beraber planladık, senaryoyu beraber yazdık, olacaktır da…eminim. Bu hayatta
uzantısı soğuk serin metal gri bu resmin olman geren yerindesin zira.
Bir iç gücü kazanmayı
uğraşıyorum…sen yokmuş gibi yapmak yerine, seni durumunu kimliksel
mecburiyetini anlamaya çalışıyorum, anlıyorum da biliyorum, yalancı
mutluluklarla avunmak oyalamak doğru değil.
Mutsuzlukla beslenmek bana göre değil, yara
göstermek, acıyı kutsamak da değil yapmak istediğim.
Ama yine de sen gör yaramı,
istiyorum yani…sen gidince gül bahçesinde şarkı söyleyen biri ya da Alice
Harikalar diyarında değilim .
Sadece şey’e karşın içimi
güçlendirmenin yollarına bakıyorum. Bir taraftan da kendimi ateşe atarak
ilerliyorum, bir şey daha kendime katayım bir şey daha öğreneyim diye, deli
gibi çalışıyorum…yoksa boşluk nasıl dolacak. Hiç bir şeyin tadı tuzu anlamı yok.
İş anlamında doluluk var sadece… ve ben zaten hiç bir zaman budalaca yaşama
sevinci aşılamaya çalışan bunun için çaba sarf eden küçük insanların
dünyasından hep uzak kaldım.
Şimdi her zamankinden çok daha
fazla çalışıyorum bakıyorum, akşam olmuş… bakıyorum sabah olmuş.
Sanki farklı bir döneme
hazırlanıyorum, içimde bir yerden bir yere geçiyorum. Sanki fakat her eşikte
benimlesin. Bunu içimde biliyorum ama, bunu seninle paylaşma şansım yok..içim
acıyor yeni hayatımızı, ben burada inşa ederken, senin orada ne durumda
olduğunu bilememek içimi acıtıyor, ama mutlu olduğunu biliyorum… ol tabii ki
ama neden benim içim acıyor olması gerekenin bu olduğunu biliyorum.
Bundan sonra olacakları sanki
şimdiden biliyorum, yahut hiçbir şey bilmiyorum.
Ben kendime kapanmış olarak
düzenli bir biçimde her gün saatlerce çalışırken oluyor, bütün bunlar bütün bu
iç konuşmalar yürek sızıları.
İnsanların pek çoğu ile hatta yazılı ve görsel
basın ile de kestim ilişiğimi, her tür ilişiğimi hepsi ile hiçbir etkinliğe
katılmıyor, hiç bir davete gitmiyor, hiç kimse ile konuşmuyor, görüşmüyorum…
Arka arkaya sıraya koyduğum güzel
kitaplar okuyorum ve sadece ailem ile görüşüyorum bu yalnızlığı şimdilik bu
şekilde halleşiyorum, zaten kaç günümüz kaldı ki şurada.
Yalnızlığımdan vuruldum sevgilim
var ama, uzaklarda ve başka hayatta birleşeceğiz umudumla, hem Harika hem çok
zor , boğazımda koca bir düğüm
Daha fazla yazamayacağım
…
Yorumlar
Yorum Gönder