bir ney Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yadsıma

Erkekteki sevgi 'aşk' mıydı yoksa kadınları anlamak mıydı? Acıma mı, anlayış mı yoksa saygı mı? Başkalaşım gizini duyumsama yeteneğine sahip birisi için, gerçek aşk, nocturnal (geceye özgü) olmalıdır. Hem de tam anlamıyla, Nocturnal ve tactual (dokunma duyusuna özgü) — yani geceleyin yapılan bir dokunuş. Kadına olan aşkta, daha da önemlisi, onunla aşkı keşfediştir. Bu sonunda erkeğin nasıl var olmayı isteme noktasına getirdiğini; kadınla olan taahhüdün, nasıl varoluşsal bir dönüşüme gizli neden teşkil ettiğini göstermelidir. İnsan, kendi rahatı için, evde kurulu bir evrende, ama dış sorunlarla ve karmakarışık düşüncelerle dolu daha büyük bir dünya içinde yaşar. O dünyanın sınırsız karanlığı dışında, alışılagelen düşüncelerinin ışığı, sanki küçücük, aydınlık bir mağara, bir ışık tüneli oyar; o ışık burada, bilinçlenişinin doğumundan ölümüme değin, yaşar, devinir ve kendi varlığıyla başbaşa kalır. Çoğumuz için bu aydınlık tünel, tüm dünyamızdır. Dışsal karanlığa boşveririz; yada ...

Sîdî (Efendim)

güzelliğin prensesi gördüm endamını sırlarınla yanağının gülü çiçeklerin hakimi insaf et…yüreğimi dağlama tükenmişliğim ve olup bitenlerin hükmünü ver ben saklasam aşkımı acımı senden kanlıca gözüm açığa vuruyor senden ayrı kalmak ve yıllardır bekleyişim çok uzun geldi özlemle dolup taştım sana soruyorum neden aşkın cennetinden alıp…kendi ateşine attın avladın aşkının oklarıyla sesimi duy… vuruldum ... güzelliğine aşık olmadan önce… hep ayıplardım aşıkları inkar da ederdim ama sen ceylanım nasıl derdine düşürdün beni alaylı alaylı ruhuma sorarım ne oldu gördün mü ve şimdi… bu azap ve kuşkular arasında bedenimi halsiz bıraktılar uykuyu da haram ettiler ve beni büyüledin keşke duygularımı saklaya bilseydim o gün bugün kendimle savaşıyorum şarap içmiş gibi sarhoşum gözlerimden yanaklarıma yaşlar dökülüyor benimi yok eden aşkınla eriyorum adalet ve merhamet istemem kurban olsun yüreğim hayatımı yitirsem de lütuf dilenen tutsağın üzülürsün diye anlatm...

Eşeklik Etme

Tanrı’nın tek dostu yine kendisi. O’na lâyık olan yine Odur, değil başkası. Biri sorarsa sana: Ne dersin? Kaybetmedin bir şey; neyi ararsın? Birincisi, bulacağını nasıl bulacaksın? Kaybolunca bir şey, aramaya koşacaksın. Saçmalıktır uğraşmak bu hasret içinde. Nice canlar çıktı bu hasret ile. Bütün sıddıkların yüreği kan doldu. Kim bilir ki onun sırrı nasıldır? Bakar mısın, binlerce yıldır İblis’in işi Tanrıyı teşbih ile takdis etmekti. Herkes O na ibadeti bir yana koydu Kendini beğenmişlikle ibadeti unuttu. Gönlü kanlandı, yeri sıkıntılı oldu ** Sen geceleyin Tanrı’ya açarsın sırrını Gündüz oldu mu iftihar eder, herkese söylersin. Kul isen, ibadetine paha biçme. Bu Tanrı ya şirk koşmak demektir. Sen ibadetini yüz kere satarsan Şunu iyi bil, Tanrı o ibadete alıcı olmaz. İkiyüzlülük, kendini beğenmişlik ateşten dağdır. Bunun Cehennem dağı olduğunu bilmiyor musun? Sen İblis gibi ibadet etmiş olsaydın Böyle böbürlenince, İblis olurdun. Şu böbürlenmene bak; dünya ...