Şubat 2024 | bir ney Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Boşluğa Arkadaş Olmak

Sözün çokluğu insanı sessiz kılarmış…çünkü söylemek istediklerini doldurabilecek hiçbir kelime yoktur. Böyleyim, böyle oldum… Senden sonra; beni yanıltmayan, aldatmayan, kandırmayan, tek insan, sensin, neden gitmen gerektiğini biliyorum. Haklısın da, ben çok yetim öksüz kimsesiz kaldım, sen gittikten sonra…iyi veya kötü bir şey olduğunda bunu ona anlatmalıyım diyebileceğim… O yok artık. Bu duygunun içimde yarattığı o derin yalnızlığı ben tarif edemem, sen de bilemezsin… bilmek için aynısını, aynı şiddette hissetmen gerek. Haklısın şartları belli anlaşma, diğer hayat için geçerli olsa da, bu hayattı da etkiliyor. İşte birbirine ters aynalar gibi…diğer hayatta ne kadar sıcak ve renk cümbüşü var ise, her şeyi beraber planladık, senaryoyu beraber yazdık, olacaktır da…eminim. Bu hayatta uzantısı soğuk serin metal gri bu resmin olman geren yerindesin zira. Bir iç gücü kazanmayı uğraşıyorum…sen yokmuş gibi yapmak yerine, seni durumunu kimliksel mecburiyetini anlamaya çalışıyor...

GİZLİ VEDA

Gözyaşı olamaz... Gizli bir veda için; Konuşma olamaz... Gizli bir aşk için. İki kalbimizden başka hiç kimse bunu bilemez: Geceleri kafesinin derinliklerinde kilitli kalan yalnız kuş bekliyor; İlkbaharda keskin kılıç kıvrılan dalları koparır. Nehrin suyu çamurlu olsa da berraklaşabilir; Karganın başı siyah olmasına rağmen beyaza dönüşebilir. Ancak gizli bir veda ve gizli bir aşk için  İkimizin hiçbir şeyin gelmeyeceği umuduyla yetinmesi gerekir. PO CHÜ-I t'ang hanedanı Öyle ağırım ki kendime, Sen benden gittin gideli. Öyle ağırım ki kendime Sen benden gittin gideli. Terim küs olmuş tenime, Sen benden gittin gideli. Terim küs olmuş tenime, Sen benden gittin gideli. Terim küs olmuş tenime, Sen benden gittin gideli. Öyle bıkmışım ki kendimden, Kurudum düştüm dalımdan. Öyle bıkmışım ki kendimden, Kurudum düştüm dalımdan. Sanki ruhum çıktı canımdan, Sen benden gittin gideli. Sanki ruhum çıktı canımdan, Sen benden gittin gideli. Sanki ruhum çıktı canımdan, Sen benden gi...

ŞARKILARIN ŞARKISI

gözlerim seninle bayram ediyor Hayal bile olsa  Uzanmış kollarla Kanepenin üstünde. Dağılmış saçların,  Parıldayan dalgalar halinde  Akıyor kar beyazı göğsüne. Ey aşkım! Senden hiçbir parça yok Hiçbir şey kıpırdamıyor Aşkımın hızlı ve alevli tutkusundan başka. TZU YEH WU'NUN HİZMETÇİSİ "Çaresizim" Nasıl inansam bilmem bu uzun ayrılığa Nasıl katlansam bilmem bir ömür yokluğuna Artık güneş doğar mı çiçekler açar mı bilmem Bakıyor görmüyorum çaresizim çaresiz Artık güneş doğar mı çiçekler açar mı bilmem Bakıyor görmüyorum çaresizim çaresiz Ah Allah’ım benden çok benden çok mu sevdin Saatler durmuş sanki zaman geçmek bilmiyor Gözyaşlarım dinmiyor çaresizim çaresiz Saatler durmuş sanki zaman geçmek bilmiyor Gözyaşlarım dinmiyor çaresizim çaresiz Ah allah’ım benden çok benden çok mu sevdin Artık rüyalarımda uzanan ellerini Öpüyor öpüyorum saçının tellerini Biliyorum kaybolup yok olup gideceksin Açarsam gözlerimi çaresizim çaresiz Biliyorum kaybolup yok olu...

İNSANLAR AŞKLARINI GİZLİYOR

Kim demiş Bu benim isteğimdi, Bu ayrılık, senden bu kadar uzakta yaşamak mı? Elbisem hâlâ verdiğin lavanta kokuyor: Elim hâlâ gönderdiğiniz mektubu tutuyor. Belimin etrafında çift kuşak takıyorum: Bunun ikimizi de aynı kalp düğümüyle bağladığını hayal ediyorum. Toplanamayacak kadar değerli görünen bir çiçek gibi  insanların sevgilerini sakladıklarını bilmiyor muydunuz? WU-TI  HAN HANEDANI Onun olmaya hakkım yok Sevda yolum taşla dolu Onsuz olmaya imkan yok Yok mu bunun orta yolu Tanrım Bir yaşadım bin ödedim Bitmiyor sevda nöbetim Hem yanında hem hasretim Yok mu bunun orta yolu Tanrım Ya söküp al yüreğimi Tanrım Ya bana yaz sevdiğimi Tanrım...

Uzun Bir Sessizliğin Ardından

  İlahım ki...  Ne kadar değerlidir Sensedim kalbim...ömrümün sonu! Bedenimi ürpertin kaplıyor...  İç çektiğim alevim  Çürüyorum ve öleceğim Bir öpücük veremez miydin  Böylesine sevmişken seni  Geceler boyunca ateşini kalbimde hissetti Kollarında yatan hayalim Düşümdür kırmızı dudakların  Yumuşak çatlağı arasındaki öpücüklerini   Ömür alevim sönmeden Kalbimin susmasına yeterdi  Ne kadar olsun  Dileğim öpüşürken ölmekti  Kim ne bilsin, Cahilce ve gençler gibi sevdiğimi Hep  kaybetmiş  Yıllar sonra bulmuş gibi hissettiğimi  Kendimin bile taklit edemediği Bir aşkla seviyorum Ama üzüntü ve korkum Kalbin unutabilir, ya ruhun aldatırsa...seni Asla tek kelime etme...  Gizlilerde sessizce  buluşsak Bir kez olsun  İyice sarılsak, güzelce öpsen beni Galiba ölmedeyim İsmail Hakkı Altuntaş