Temmuz 2020 | bir ney Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Can Parçam Tut Ellerimi

Kalemin günahı yok söz bittiyse Çıksın yerinden göz değdiyse Yaşanıyormuş nefessiz, yanıyorum ben ateşsiz Dualarım dilsiz Allah'a yaşatmasın sensiz Can parçam tut ellerimi Sakın bırakma ölene kadar Sınıyor Hak belli ki bizi Beraber uyuturuz derdimizi Ah be gül goncam gel gir canıma Sakın çıkma "geçti" diyene kadar Bak gör önümüzdeki bahar Unutmuş olacağız bu günleri Ömrümün devamı yok sen gidersen O son günüm olsun sensiz gülersem Yaşanıyormuş nefessiz, yanıyorum ben ateşsiz Dualarım dilsiz Allah'a yaşatmasın sensiz Can parçam tut ellerimi Sakın bırakma ölene kadar Sınıyor Hak belli ki bizi Beraber uyuturuz derdimizi Ah be gül goncam gel gir canıma Sakın çıkma…

Yolda

  Hayırlı sabahlar…tatlım Bu hayat seninle güzelmiş onu bir daha iyice anladım. Yolculuk   günlerin bana zehir gibi geliyor. Sen yoksun… Kendime diyorum, uzakta da olsa, gelecek,   gönlümün ve benim tek sahibim Sonsuz dileğim… Seni çok seviyorum. Sevinç kaynağım…Nazlıyarim… Canım benim Her zaman ki gibi sana secdelerde dua ettim… Dünyam bir seninle yaşadığım seninle olduğum anlarmış. Gönlüm, her şeyim…mutluyum demek benim için bir senmişsin Binlerce şükürler olsun. Rabbim seni bana iyi ki vermiş bir tanem. Dualarımızla yolun açık olsun…güzel haberlerle geleceksin. Varlığın hayatimi o kadar güzel kıldı ki anlatamam. Rabbim bize her şeyin en güzelini ve hayırlısını daima nasip etsin… amin amin Bulunduğumuz her ortamda gönlümüzden huzur eksik olmasın. Evlatlarımız ve tüm sevdiklerimiz ikimize, her daim hürmet ve saygı göstersin…bizi hiç ama hiç üzmesinler, maddi ve manevi gücümüz günden güne artsın çoğalsın. Bedenimiz hep sağlıklı ve dinç ol...

Hiç Bir Kimse Tanrıya Aşık Olamaz

Ehli halden biri vardı. Tanrıya âşık olmak isterdi. Sonra bir yerde gördü ki, büyüklerden bir zat buyuruyor: “Hiç bir kimse Allah Teâlâ’ya aşık olamaz. Çünkü aşk, muhabbetin, sevmenin çoğuna derler. Tanrı ne kadar sevilse, lâyıktır ve azdır. Bunun için onu sevmekte, icabettiğinden çok denemez. İnsanlarda ise aşk, gereğinden fazla sevmeğe denir. O halde, insanlar birbirine âşık olabilir, ama Tanrıya âşık olunmaz. Çünkü ne kadar sevilse, icabeden sevgiye ulaşılmaz, nerede kaldı ki çok olsun. Bunun üzerine yeryüzünde bir ilahi nisbetin ençok zuhur ettiği birini aradı ona âşık oldu. Ve ilahi aşkın işaretlerini onda hissetti. Ve bu kişi erkek olduğuna şükretti. Çünkü kadınlarda fazladan yaratıcılık sıfatı vardı. Daha çok tanrısaldı. Hz. Mevlana'da bunu hep dile getirirdi. Yaratıcılık sıfatı erkeklerde olmadığından aşkın kemali erkekte zuhur etti. Kadınlar aşkı bir yerden sonra sakinler. Erkekler ise  aklı suya verirler. Onun için erkekler aşık, kadınlar ise maşuk olarak anıldı. Peygambe...

Ne Güzel Şey

Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey  Mehtâba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şey  Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken  Dünyada senin âşıkın olmak ne saadet  Bir bitmeyecek aşk u muhabbet ne güzel şey  Yıldızların altında ibâdet ne güzel şey

Ben Sende Tutuklu

Ne senden öncesi Ne senden sonrası Ne senden öncesi Ne senden sonrası Ayrılık aman Ölümden yaman Geçmiyor zaman geçmiyor Ne anam, babam Ne hoş hatıram Yetmiyor canım yetmiyor Ben sende tutuklu kaldım Kendi hayatımdan çaldım Yedi cihan dolandım Bana mısın demiyor Ben sende tutuklu kaldım Kendi hayatımdan çaldım Yedi cihan dolandım Bana mısın demiyor Sakladım gözlerimi Sustum hep sözlerimi Yandım yar közlerimi aah... Savur savur bitmiyor Ben sende tutuklu kaldım Kendi hayatımdan çaldım Yedi cihan dolandım Bana mısın demiyor

İlk ve Son Aşkım... Hep Yarimsin

Havasından suyundan aşk damlayan  Yarim var gül renginde  Dünyaları verseler kar etmez  Olmaz ki sen denginde  Aşkıdır ruhumda yankılanan  Duyduğum her seste  O can ki sevdası sonsuzumdur  Aldığım her nefeste  Son aşkım ilk yarim can bildiğim  Vefalı sevdiğimsin  Derdimi derdinle böldüğümde  Ömrümü verdiğimsin "It's A Game" It's a game, that they play Shatamuhu lamma jahiluh They insulted him when they didn't know him Tabi'uhu lamma arafu hudah They became his followers when they truly knew him What a shame, what they say Shatamuhu lamma jahiluh They insulted him when they didn't know him Tabi'uhu lamma arafu hudah They became his followers when they truly knew him Where are you in my dreams?  You feel so close but so far When all I want is to see Your face in front of me You make me chase around Shadows in the moonlight Only for the sunrise To open my eyes Makes me jump to my feet Walk around the city streets Hoping that I'll ...

THOR STEFANSSON / Senin Işığında

Senin Işığında    Pişman olacak birşey yok. Ayrılığımızdır uyandıran yeniden birleşme ümidini. Sen olmasan da arzu yetiyor bana. Doyum hiç eşit olur mu bekleyişin hazzına? 2 Buluşmalarımız haz veriyor daima Yine de kimi zaman yıllarca birlikte oluyoruz farketmeden. Zihin kaldırmıyor hayatın bunca yüzünü, huzura ihtiyacı var hatıraların gözlerinde tutuşturmak için ruhunu yakacak ateşleri. 3 Kalbim çarpıyor göğe doğru göğsümde. Güneşin sürekli tepede kış ortasında günler boyunca aydınlatmak için üstümüze çöken akşam karanlığını. 4 Ve aşk mümkün mü bu yıkıntıda? Adlarımızı yazıyorum bir parça kağıda ve gizlice uzatıyorum sana incinmiş bir kalple. 5 Aşk zedelenmez, Akıp gider ileriye tehlikeyle, derin bir yatak kazar, yüksek bir şelaleye sıçrar. Durgun sularda yüzmeye kim devam eder? 6  Senin ışığında bakıyorum aşkın renklerine asla sahip olamasam da oradaki güzel olan herşeye. Sadece adın yeter kulağımı şenlendirme...

Devrilen Yıllar

Ağlayayım mı? devrilen yıllara Göz yumdum sade, birkaç anıya Utanma, sıkılma, benden mecburum Olgunum, anlarım, derdinden yorgunum Bazen, utanıyorum sevgimden Bazen, korkuyorum ölümden Neler, geçer yar sözünden Hüzün, geçer gül yüzünden Bazen, utanıyorum sevgimden Bazen, korkuyorum ölümden Neler, geçer yar sözünden Hüzün, geçer gül yüzünden Yaşın kadar, geçtim sevgiden Her sevgi değildi böyle derinden Önce heyecandan, sonra yaşlılıktan Titriyor, titriyor, titriyor ellerim Ne olur kızma Genç değilim ki sevgilim Önce heyecandan, sonra yaşlılıktan Titriyor, titriyor, titriyor ellerim Ne olur kızma Genç değilim ki sevgilim Ağlayayım mı? devrilen yıllara Göz yumdum sade, birkaç anıya Utanma, sıkılma, benden mecburum Olgunum, anlarım, derdinden yorgunum Bazen, utanıyorum sevgimden Bazen, korkuyorum ölümden Neler, geçer yar sözünden Hüzün, geçer gül yüzünden Bazen, utanıyorum sevgimden Bazen, korkuyorum ölümden Neler, geçer yar sözünden Hüzün, geçer gül yüzünden Yaşın kadar, geçtim sevgiden H...

Unutmadan

HATIRLAMA Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak; Rüyaların kadar sade, güzeldin. Baş başa uzandık günlerce ıslak Çemenlerinde yaz bahçelerinin ... Ömrün gecesinde sükûn, aydınlık, Boşanan bir seldi avuçlarından; Bir masal nıeyvası gibi paylaştık Mehtabı, kırılmış dal uçlarından... Ahmet Hamdi TANPINAR

Mektup

  Sevdam Hasret dehşeti dün gibi hiç olmamıştı. Ve hüzünlü sabahımda, acılarımı yüreğime gömmüş bekliyordum, aniden kapı çaldı. Senden acil bir mektup gelmişti. Aşkım sana hasret, bense acımdan ölmeyi bekleyene doğan güneş gibi. Elime değen mektubun, o güzel elinden çıkmış sözlerin, gözümden içime gidişi, güneş vuran kar gibi eritti, öylesine bittim. Mektubunu öperken tüylerim diken diken...bana değmiyor…bir değen olsa ona  acı  bile verebilirdi. Hüznümün acısı değeni inan ki zehirlerdi.  Ne çok sevdiğimi tekrar hissettim. Biliyorsun bir gönül var bende, sevmeden başka bir şeyle aklanması olmuyor. Sonra   hayatımda benimle ilgilenen, beni kendim gibi seven, tatlı tatlı öpüşebildiğim, sevişebildiğim   var mı? Sana tekrar tekrar söyleyebilirim. Mektubun yıllarca bekleyen bir idamlık mahkumun beklediği müjde gibiydi. Saatler dönmüştü günlere…ne oldum diyemediğim bir azap çektim gün doğana kadar. Ve acım birden umuda döndü. Saatlerce donuk k...

Ah…

Ah... Sonsuz sevdam. Ah... Yüreği pırlantaları bile kıskandıracak yarim. Ah... içimdeki karanlık diyarların ışığı, rehberim. Ah... sırlarımın en güzeli. Sonsuza açılan mabedim. Ah... kavuştuğumda gökyüzüne dahi kanat takacak meleğim. Ah... ahh etmeye bile değer katan sesin benliğin. Ah...gizli derinden akan şifalı kaynak suyum. Bir yerden yeryüzüne çıkıyor ve çevrene şifa oluyorsun İçindeki kaynayan bu şifayı çevrenle paylaşıyor ve dağıtıyorsun Bu kaynağı herkes bilemez ama bilenlerde şifaya kavuşur Rabbim nasıl kaynakları böyle gizlerse seni de gizlemiş olmalı. Ne şanslıyım ki ben o kaynağın çıktığı yeri buldum. Ben ömrümü seninle tamamlayacağımı kesin biliyorum... Bu bir gerçek Şifa veren o suların derinlerde nereleri aşarak yeryüzüne çıktığını düşünüyorum. Onca yolu bir dolu kayalardan ve katmanlardan geçerek ve içine bir dolu mineral kattığını da... Senin hayatın ve gayende  bu olmalı yani birbirimize kavuşurken kıymetli ve şifalı bir su olmak....

Kendimden Geçtim

Ah sevgilim Sesimi duy... Göğsümde kalp yerine çarpan acımı gör. Bitmek bilmeyen bir hüzünle…i çim ve dışıma aşkın yüzünden ne dertler yanıyor...durmadan ağlıyorlar. Ne olacak bu halimiz diyorlar? Yıllarca kendim gibisini görmek istiyordum.   İşte sen… geldin. Ancak nasıl bir geliş ki bu, derman   da  olmuyor…beni benden daha çok acıya atıyor. Kendimi buldum dedim. Tamam dedim... Bu biliş çok acı bir şey oldu. Hakikaten ben kendimi sevmiyordum. Seninle kendimi de sevmeye başlamıştım. ... Gerçek aşk bu mu? Belki de bu biraz bencillik mi? Peki öyleyse, senden önce neden olmadı? Sonra acılarım beni   yormuyor da... Neler neler hissediyorum biliyor musun? Eline değmeden sıcaklığın bana değiyor sanki, cayır cayır yanıyorum...   Buna aşkın mı neden oldu? Hayalin bir elbise gibi,  beni  bir sarmaşık gibi sarıyor . Aşk böyle şeyler diyorlardı, yaşayınca anladım. Ben yanabilirim...küllere varabilirim. Senin yanında bir kez an...

İçimdeki Sonsuzluğum

Selam olsun… En sevgili, en güzele… Kalbime huzur veren ölümsüzüme Karalar ruhuma sinmiş Damla damla sızan dertler Andırdında  İsminden doğdu bir hoşluk Beni mecnun yerimi gül bahçeleri eyledi Buluşmamız zaten   yok ama Hayalinde koynundayım Unutturdun bana doğru bildiklerimi Nasıl olsa bir gün vedâ edip gideceğiz  Değil mi bu hayata Mutluyum gerçekten İnanılmaz gibi Yine de seninle olduğum o kısacık anlar Kaderin yüz çevirmişliğine Ateşler serper Engelleri dağıtıverirler   Ah…güzelim   Ah…sevdiğim Sözlerim yangın Haline bakma Umutsuzluğuma Ama sonsuz bir sevgim var Kimseler olmasın İmrensin beni bekleyen mezar   Salamı dinlemek için insanlar Sen yüzünü sadece bana çevirdin Ve herşeyimi bildin Böyleyken Ölüm düşleri görsem   Uykular gözümde sıralarını beklese Bedenim acıdan infilak etse İçimin cehenneminde  Kalbimsin! Nerdesin demem Var...benimle derim   Ah…güzelim ...

Bir Güzel Konuşma ve Bir Güzel Mektup

"Omnis cellula e cellula.”     "Her hücre başka bir hücreden oluşur.” Bana sayılı günler içinde sonsuzluk verdin.   Adım Hazel Grace Lancaster Augustur Waters benim şanssız yegâne aşkımdı. Bizimki destansı bir aşk hikâyesiydi ve muhtemelen gözyaşlarımda boğulmadan bir cümle söyleyemeyeceğim. Tüm gerçek aşk hikâyeleri gibi bizimki de bizimle ölecek. Olması gerektiği gibi. Gus'ın benim anma konuşmamı yapmasını umuyordum. Çünkü başka kimse yok Neyse Aşk hikâyemizden bahsetmeyeceğim çünkü bahsedemem. Onun yerine matematikten bahsedeceğim. Matematikçi değilim ama bunu biliyorum: Sıfırla bir arasında sonsuz sayı vardır. 0.1 var, 0.2, 0. 112 var ve sonsuza dek böyle gidiyor. Tabii sıfırla iki arasında daha çok sonsuz sayı vardır veya sıfırla bir milyon arasında. Bazı sonsuzluklar diğerlerinden daha büyüktür. Önceden sevdiğimiz bir yazar söylemişti bunu. Elime geçen sayılardan daha fazla yaşamak istiyorum. Tanrı biliyor ya Augustur Waters...

İstediğim

  yârim… bu ne yaman sevda çarmıhına düşmüşüm  sızım dinmez... canım gitmez  soluk aldırmadan kalbimde depreşirken anılar serap hayaller raks eder  dilim takılır  perdesiz tellere bu kalbe aşk   bir senle girdi   en temiz gerçeğim  yüreğimde bahar gönlümdeki gülüm hakksın bana bir nefes soluksuz vardan soydun  çok sevdin beni sevdam   durmak için sebebim ölmek için bahanem tek isteğimdi söylediğin benimsin ve  seninim   sen ve ben hakkımsın  kâbemsin  duygularımı dağıtmışken sessizlik koynunda canımla esir ettin  sevmeyi ve sevilmeyi  sen bana  öğrettin her şeyi bana fazla fazla verdin şimdi susamam ki gün geceyi nasıl beklerse öyle özlerim kim ne bilsin ben seni nasıl çok severim  kor düşmüş özüme yürek sızıma çekilmez hayatıma ben ağlayım  ama sen gül yeter ki   karam üstüne karam benim yazgıma kanarken içim gerçek niyetine kafir  gecelerime gün gibi döküldün matemlerimde geli...

RABBİN BANA BİR Nİ’METİ VARSA O DA SENSİN

  Solsan da sararsan yine gülpembe dehensin Rabbin bana bir nimeti varsa  o da sensin Sinem ebediyen  o güzel tenle bezensin Rabbin bana bir nimeti varsa  o da sensin     Ey sevgilim, beyaz kuğum! Semada uçar, sularda yüzerken Kalbime tatlı bakışların  Değdi de... Beni bülbül eyledi dudağının kızıllığına Pembe yanaklarına Isırıp kaldım pişmanlığıma Akacak kanım kalmayana  Boynum eğildi bastığın yerlere Umudum düştü...yeşermek için toprağına Zamanın iyileştiremeyeceği Bir keder yok   aslında Yaram da büyük  Yine de sırf seninle olmak için Dünyada kabuk bağlasın Böylece avunsun ruhum  Her ne kadar uzaktaysan Kesin mezarında sarınacağım Toprak   olanda Hayattan paylaşamadıklarım Her an artıyor... Fakat şimdilerde biraz dindi Acılar küllendi Ve o güzelim   aydınlığın ışıltısı Aksettiğinden midir... galiba Havalar güzel,  çiçekler nasıl da kokuyor Güzel bir gün oldu ben...